
Çocuklarda Kafa Travması
Şubat 1, 2025
El Titremesi: Nedenleri, Türleri ve Tedavi Yöntemleri
Şubat 10, 2025Kafa travması, yaşamın her döneminde karşılaşılabilecek ciddi bir sağlık sorunudur. Bu durum, özellikle çocuklar, sporcular ve motorlu araç kullanıcıları gibi risk gruplarında daha sık görülür. Ancak her yaş grubunda ve her ortamda kafa travması ile karşılaşmak mümkündür. Kafa travması, beyin, kafatası ve kafa derisi üzerinde hasar oluşturabilir ve hafif bir çarpmadan ciddi bir beyin hasarına kadar geniş bir yelpazede değişiklik gösterebilir. Bu yazıda, kafa travması belirtileri, oluşma nedenleri, tedavi yöntemleri ve bu süreçle ilgili sıkça sorulan soruları ele alacağız.

Kafa Travması Nedir?
Kafa travması, genellikle düşme, bir cisme çarpma veya trafik kazaları gibi olaylar sonucunda baş bölgesine alınan darbe sonucu meydana gelen fiziksel hasarı ifade eder. Çoğu kafa travması, ciddi beyin hasarına yol açacak kadar şiddetli olmasa da, tüm kafa travmalarının ciddiye alınması gerekir. Çünkü kafa travması hayati tehdit edici bir düzeyde sağlık sorununa yol açabileceği gibi bazen de hayati risk olmadan kişinin yaşam kalitesini son derece olumsuz olarak etkileyen fonksiyon kayıplarına yol açabilmektedir.
Kafa Travmasının Nedenleri Nelerdir?
Kafa travması, genellikle iki ana nedenden kaynaklanır: Başa gelen direkt darbeler ve sarsıntılar. Başa gelen darbeler çoğunlukla motorlu araç kazaları, düşmeler, fiziksel saldırılar ve spor yaralanmaları gibi olaylarla ilişkilidir. Bu tür travmalarda kafa travmasına ilave olarak omurga yaralanmaları da sıkça görülebilir. Sarsıntı sonucu oluşan kafa travmaları, özellikle bebeklerde ve çocuklarda daha yaygındır ve şiddetli sarsıntılar beyin hasarına yol açabilir.
Kafa travması bazen de kişinin beyindeki bir sorun nedeni ile (örneğin epilepsi) bayılıp yere düşmesi ve başını çarpmasından dolayı meydana gelebilir. Bu nedenle kafa travması yaşayan kişilerde şu sorunun cevabı çok önemlidir; ‘’düşüp mü bayıldı yoksa bayılıp mı düştü?’’. Kişi düştükten sonra bayıldı ise o zaman olayın asıl sebebi kafa travmasıdır. Eğer kişi önce bayıldı ve sonra düştü ise bu durumda beyinde travmadan bağımsız olarak ciddi bir sorun olabilir.
Risk Faktörleri
- Çocuk ya da ileri yaşta olmak
- Motorsiklet kullanmak
- Kafaya darbe alınan sporları yapmak
- Beyinde epilepsi nöbeti ya da bayılmaya yol açabilecek bir lezyon olması
Kafa Travmasının Belirtileri
Kafa travmasının belirtileri, yaralanmanın şiddetine ve etkilediği bölgeye bağlı olarak değişir. Basit bir şişlik veya morlukla kendini gösterebileceği gibi, daha ciddi vakalarda beyin hasarına kadar varan sonuçlar ortaya çıkabilir. Kafa derisi, vücudun diğer bölgelerine kıyasla daha hassas olduğundan, küçük bir darbe bile ağrılı olabilir ve bu bölgedeki kan damarları yoğun olduğundan kanama riski daha yüksektir.
- Hafif Belirtiler: Baş ağrısı, baş dönmesi, hafif kafa karışıklığı, mide bulantısı, kulaklarda çınlama, bulanık görme gibi hafif belirtiler görülebilir.
- Orta ve Şiddetli Belirtiler: Bilinç kaybı, hafıza kaybı, gözlerde odaklanma güçlüğü, kulak veya burundan kan veya sıvı gelmesi, nöbetler gibi daha ciddi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu tür durumlar acil tıbbi müdahale gerektirir.
Kafa Travması Nasıl Teşhis Edilir?
- Muayene
Kafa travmasının teşhisi, doktorun fiziksel muayenesi ile başlar. Bu aşamada, hastanın bilinç durumu, göz bebeklerinin çapı, kol ve bacakların gücü açısından sağ ile sol taraf arasında fark olup/olmamasına hızlıca bakılır. Hastanın hızlıca yapılan nörolojik muayenesi ile hastanın durumunun şiddeti belirlenir. Hastanın durumunun şiddetini belirleyen özel teste Glasgow Koma Skoru adı verilir. Glasgow Koma Skoru’nda gözler, konuşma ve motor becerileri değerlendirilir. Detaylı olarak Glasgow Koma Skoru’na bakacak olursak:
- Göz cevabı
4 puan: Gözleri açık
3 puan: Sözlü komutla gözlerini açıyor
2 puan: Ağrılı uyaranla gözlerini açıyor
1 puan: Gözlerini açmıyor
- Motor cevap
6 puan: Hasta verilen komutlara uyuyor (örneğin dilini ağzından dışarı çıkar)
5 puan: Ağrı verildiğinde ağrı verilen bölgeyi hissederek ağrılı uyaranı kendinden uzaklaştırma yanıtı verir (diğer anlamda kişi ağrıyı lokalize eder)
4 puan: Ağrı verildiğinde kişi ağrılı uyarandan kaçınma yanıtı verir.
3 puan: Ağrıya karşı dirsek ve bileklerde bükülme (fleksiyon) olurken bacaklarda ters bükülme (ekstansiyon) olur.
2 puan: Ağrı ile tüm vücutta ters bükülme olur (ekstansiyon)
1 puan: Ağrıya herhangi bir yanıt yok
- Sözel cevap
5 puan: Kişi nerede olduğunun, zamanın, çevresindekilerin vb. farkındadır (kişi oryantedir).
4 puan: Kişinin oryantasyonu bozuktur, kelimeleri doğru söylemekle birlikte verdiği cevaplar kendisine sorulan soruların karşılığı olmayabilir. (kişi konfüzedir)
3 puan: Çok az anlamı olan ya da anlamsız cevaplar verir (Uygunsuz cevap)
2 puan: Kişi sadece anlamsız ses çıkarmaktadır.
1 puan: Sözel yanıt yok
Glasgow Koma Skoru’nun küçük çocuklarda ve bebeklerde hesaplanması biraz daha zor olabilir. Çocuklar için Glasgow Koma Skoru’na detaylı bakacak olursak;
- Göz cevabı
4 puan: Gözleri açık
3 puan: Sözlü komutla gözlerini açıyor
2 puan: Ağrılı uyaranla gözlerini açıyor
1 puan: Gözlerini açmıyor
- Motor cevap
6 puan: Hasta verilen komutlara uyuyor (örneğin dilini ağzından dışarı çıkar)
5 puan: Ağrı verildiğinde ağrı verilen bölgeyi hissederek ağrılı uyaranı kendinden uzaklaştırma yanıtı verir (diğer anlamda kişi ağrıyı lokalize eder)
4 puan: Ağrı verildiğinde kişi ağrılı uyarandan kaçınma yanıtı verir.
3 puan: Ağrıya karşı dirsek ve bileklerde bükülme (fleksiyon) olurken bacaklarda ters bükülme (ekstansiyon) olur.
2 puan: Ağrı ile tüm vücutta ters bükülme olur (ekstansiyon)
1 puan: Ağrıya herhangi bir yanıt yok
- Sözel cevap
5 puan: Manasız sözler. Çocuklar henüz gelişim evresinde olduğu için erişkinler gibi mantıklı cevap veremeyebilirler, bu nedenle manasız sözler söyleyebilen küçük çocuklar 5 puan alırlar.
4 puan: Huzursuz ağlama varsa bu durumda çocuk 4 puan alır.
3 puan: Çocuk ağrılı uyaran sonucu ağlama yanıtı veriyorsa bu durumda 3 puan alır.
2 puan: Çocuk ağrılı uyaran sonucu inleme yanıtı veriyorsa bu durumda 2 puan alır.
1 puan: Sözel yanıt yok
Bu skorlamaya göre sağlıklı bireyde Glasgow Koma Skoru 15‘tir. Derin komada, beyin ölümünde veya vefat eden birinde Glasgow Koma Skoru 3’tür. Kafa travması yaşayan bireyde Glasgow Koma Skoru 14 ve daha düşükse bu durumda beyin hasarı olma ihtimali daha yüksektir. Glasgow Koma Skoru 14-15 ise hafif şiddette kafa travması, 9–13 ise orta şiddette kafa travması, 3–8 ise ağır kafa travması olduğu anlaşılır.
- Radyolojik görüntüleme
Kafa travması yaşana kişilere öncelikle bilgisayarlı tomografi (BT) çekimi yapılır. BT ile beyinde kanama, ödem vb. ile kafatasında kırık, çatlak vb. hızlı bir şekilde tespit edilebilir. BT çekilmesine uygun olmayan hastalar, örneğin gebeler, için BT yerine manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yapılır. BT radyasyon içeren bir tetkik olmasına rağmen travma durumunda radyasyonun olası risklerini göze almak gerekir ve kafa travması yaşayan tüm bireylerde hemen daima ilk yapılacak radyolojik görüntüleme BT’dir. Bazı durumlarda beyin damarlarını da değerlendirmek gerekebilir. Bu gibi durumlarda BT anjiyografi görüntüleme yapılması gereklidir. BT çekilmesine engel durumu olanlar (örneğin gebeler) için MR anjiyografi de yapılabilmektedir.
Kafa Travması ile Karışabilen Hastalıklar
Bazen beyindeki bir sorun nedeni ile kişinin bilici bozulabilir ve bayılıp kafasını yere çarpabilir. Böyle durumlarda genellikle beyindeki sorun MR ya da BT’de görülür fakat bazen de bayılıp başını çarpan kişinin MR ya da BT’sinde herhangi bir sorun bulunmayabilir. Örneğin epilepsisi olan birisi nöbet geçirip bayılabilir ve başını çarpabilir. Epilepsi olan birisinde MR ve BT’de sorun olmayabilir. Dolayısı ile bu gibi durumlarda olayın ana sebebini ortaya koymak mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda şu sorunun yanıtı aranır: bayılıp mı düştü yoksa düşüp mü bayıldı? Kafa travması ile karışabilen bazı durumlara örnek verecek olursak;
- Epilepsi nöbeti
- Anjio negatif subaraknoid kanama (damarlarda sorun olmaksızın oluşan subaraknoid kanama)
- Konversiyon nöbeti
Kafa Travmasının Tedavisi
Kafa travmasının tedavisi, yaralanmanın ciddiyetine göre değişir. Hafif travmalarda buz uygulaması ve istirahat yeterli olabilirken, ciddi travmalarda ameliyat gerekebilir. Tedavi sürecinde kafa içi basıncın izlenmesi önemlidir, çünkü travma beyin şişmesine neden olabilir ve bu durum ciddi komplikasyonlar doğurabilir. Kafa travması sonrası görülebilecek önemli sorunlar ve bunların kısa tedavileri şu şekildedir:
-
- Epidural hematom : Travma sonucu kafatasının altında, beyin zarının yüzeyinde oluşan kanamadır. Bu kanamalar hemen daima kemik kırığından kaynaklanır. Hayati tehdit edebilen kanamalardır ve gerektiğinde hızlıca ameliyat edilirler. Bazen de bu tarz ameliyatlarda beyindeki ödem fazla olduğu için kafatası kemiğini tekrar yerine koymak mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda kafatası karında ya da bacakta cilt altına gömülür. Hasta iyileştikten ve beyindeki ödem azaldıktan sonra kafatası ikinci bir ameliyat ile yerine koyulur. Ameliyat gerekmeyen hastalar yakın bir şekilde takip edilirler ve kanama artmazsa ameliyat edilmeden taburcu edilirler.
- Subdural hematom: Bu defa kanama beyin zarının altında ve beynin yüzeyindedir. Bu kanamalar hemen daima beyin yüzeyindeki damarların yırtılmasından kaynaklanır. Hayati tehdit edebilen kanamalardır ve gerektiğinde hızlıca ameliyat edilirler. Ameliyat gerekmeyen hastalar yakın bir şekilde takip edilirler ve kanama artmazsa ameliyat edilmeden taburcu edilirler. Bu tarz kanamalar bazen yavaş yavaş artıp birkaç ay içerisinde ameliyatlık hale gelebilirler. Bu duruma kronik subdural hematom adı verilir. Kronik subdural hematomda ameliyat dışında endovasküler tedavi (kasıktan girilerek anjiyografi yöntemi ile kanayan damarların tıkanması) ve kortizon tedavisi de odukça etkin olabilmektedir. Bazen de bu tarz ameliyatlarda beyindeki ödem fazla olduğu için kafatası kemiğini tekrar yerine koymak mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda kafatası karında ya da bacakta cilt altına gömülür. Hasta iyileştikten ve beyindeki ödem azaldıktan sonra kafatası ikinci bir ameliyat ile yerine koyulur.
- İntraserebral hematom: Kafa travmasında travmaya bağlı beyin içerisinde kanama olmuşsa bu durumda kanamanın boyutuna göre karar verilir. Kanama miktarı fazla ise ameliyat ile kanamayı boşaltmak gerekebilir. Bazen de bu tarz ameliyatlarda beyindeki ödem fazla olduğu için kafatası kemiğini tekrar yerine koymak mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda kafatası karında ya da bacakta cilt altına gömülür. Hasta iyileştikten ve beyindeki ödem azaldıktan sonra kafatası ikinci bir ameliyat ile yerine koyulur.
- Subaraknoid kanama: Kafa travmasına bağlı sık görülen bir kanama türüdür. Bu tarz kanamalar genellikle ciddi tehlike oluşturmazlar ve genellikle sadece izlem yeterli olmaktadır. Bazen subaraknoid kanama sonrasında beyinde su birikmesi (hidrosefali) gelişebilir. Bu gibi durumlarda hastaya acil şartlarda beyin omurilik sıvısının basıncını düşürmek gerekir. Bunun için hastanın beynine EVD adlı bir sistem takılır. EVD sisteminde plastik ince bir boru vardır. Bu boru kafaya delik açılarak beyin içerisine yerleştirilir, bu sayede beyin omurilik sıvısını beynin dışında bir tüpe boşaltır. Beyin omurilik sıvısının beyin dışında bir tüpe boşaltılması ile beyin omurilik sıvısının basıncı düşer ve beyin rahatlar.
- Kafatası kırıkları
-
- Kapalı kırıklar (ciltte bütünlük kaybı olmayan kafatası kırıkları)
- Çökme yok: Kafatasındaki kırık parçanın içeriye çökme yapmayıp beyine bası oluşturmadığı durumda cilt bütünlüğünde de eğer bozulma yoksa bu durumda hastanın izlenmesi ve gerekli destek tedavisinin verilmesi yeterlidir.
- Çökme var: Kafatasındaki kırık parçanın içeriye çökme yapıp beyine bası oluşturduğu ya da beyin kanamasına sebep olduğu kırıklardır. Cilt bütünlüğünde bozulma olmayan çökme kırıklarında hastanın izlenmesi ve gerekli destek tedavisinin verilmesi yeterlidir. Bazen cilt sağlam olmasına rağmen beyin içerisine dışardan hava kaçabilir. Pnömoseli adı verilen bu durum varlığında hastaya antibiyotik tedavisi verilir. Çökme kırıklarında çökmenin düzeyine göre hastayı ameliyat etmek gerekebilir ya da sadece izlemek yeterli olabilir.
- Açık kırıklar (ciltte bütünlük kaybı, kesi vb. olan kafatası kırıkları)
- Çökme yok: Sadece cilde yönelik cerrahi müdahale yapılır. Kesi varsa dikiş atılır. Deride çok fazla bütünlük kaybı varsa hastadan alınan cilt parçası (greft) ile estetik operasyon gerekebilir.
- Çökme var: Açık çökme kırıklarında çökmenin derecesine bakılmaksızın acil cerrahi müdahale gereklidir.
- Kapalı kırıklar (ciltte bütünlük kaybı olmayan kafatası kırıkları)
- İlaç tedavileri: Kafa travması sonrası hastaya ilaç desteği gerekebilir. Bu gibi durumlarda genellikle hastaya olası epilepsi nöbetini engellemek için epilepsi ilacı verilebilir. Eğer kesici yaralanma, pnömosefali (travma sonrası beyin içerisine hava girmesi) vb. durum varsa antibiyotik vermek gerekebilir. Bunun dışında hastanın beyin ödemi varsa kortizon ve mannitol adlı ilaçlar verilebilir. Ağrısı çoksa ağrı kesici, ajitasyonu çoksa antipsikotik, bulantısı varsa bulantı ilacı, baş dönmesi varsa vertigo ilacı verilebilir. Bunlara ilave olarak gerekiyorsa hastaya damarda sıvı da vermek gerekebilir.
Bebeklerde Kafa Travması
Bebeklerin hareketli yapısı ve düşe kalka büyümeleri, kafa travması riskini artırır. Bu durum genellikle bir anlık dikkatsizlikten kaynaklanabilir. Özellikle banyo, yatak, masa gibi yüksekliklerden düşmeler bebeklerde kafa travmasına yol açabilir. Bebeklerde kafa travması belirtileri arasında kontrolsüz kanama, kafatasında göçük veya şişlik, şiddetli kusma, bilinç kaybı ve nöbetler bulunur. Bu belirtiler görüldüğünde derhal tıbbi yardım alınmalıdır.
Kafa Travmalarının Görülen Sonuçları
Kafa travmaları, yaralanmanın şiddetine göre farklı sonuçlar doğurabilir. Hafif travmalar genellikle baş ağrısı, baş dönmesi gibi geçici belirtilerle kendini gösterirken, orta ve şiddetli travmalar ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Örneğin, bilinç kaybı, görme kaybı, hafıza kaybı, kas güçsüzlüğü ve nöbetler gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Kafa Travması Sonrası Psikiyatrik Hastalıklar
Kafa travmaları sadece fiziksel değil, psikolojik etkiler de bırakabilir. Majör depresyon, bipolar bozukluk, anksiyete gibi psikiyatrik rahatsızlıklar kafa travmaları sonrasında gelişebilir. Ayrıca, aşırı alkol kullanımı, sinirlilik ve ilgisizlik gibi durumlar da kafa travması sonrası ortaya çıkabilecek ruhsal belirtilerdir.
Kafa Travması Sonrası Yapılması Gerekenler
Kafa travması sonrası yapılacak ilk yardım müdahaleleri, yaralanmanın ciddiyetine göre değişir. Kişi sabit tutulmalı, kanama kontrol altına alınmalı ve nefes alışverişi gözlenmelidir. Bilinç değişiklikleri, baş ağrısı ve dengesizlik gibi durumlar görüldüğünde hemen tıbbi yardım alınmalıdır.
Kafa Travması Sonrası
Kafa travması sonrası iyileşme süreci, yaralanmanın şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif travmalarda baş ağrısı birkaç saat sürebilir, şişlik ve morarma birkaç haftada iyileşebilir. Kesi oluşmuşsa, yara dikildikten sonra pansuman yapılmalı ve dikişler alınmalıdır.
Sıkça Sorulan Sorular
- Kafa travması sonrası baş ağrısı ne kadar sürer? Baş ağrısı, yaralanmanın şiddetine bağlı olarak birkaç saat ile birkaç gün arasında sürebilir. Bazen de aylar/yıllar kadar uzun süren ağrılar olabilmektedir.
- Kafa travması sonrası ne zaman doktora başvurulmalıdır? Bilinç kaybı, şiddetli baş ağrısı, kusma, nöbet gibi belirtiler görüldüğünde hemen doktora başvurulmalıdır.
- Kafa travması beyin hasarına neden olur mu? Kafa travması, yaralanmanın şiddetine göre beyin hasarına yol açabilir. Bu nedenle her kafa travması ciddiye alınmalıdır.
- Bebeklerde kafa travması nasıl anlaşılır? Bebeklerde kafa travması belirtileri arasında şiddetli kusma, bilinç kaybı, nöbetler ve kafatasında göçük veya şişlik bulunur.
- Kafa travması sonrası psikiyatrik hastalıklar gelişir mi? Evet, kafa travması sonrası depresyon, anksiyete gibi psikiyatrik hastalıklar gelişebilir.
- Kafa travması sonrası yapılacak ilk yardım müdahaleleri nelerdir? Kişi sabit tutulmalı, kanama kontrol altına alınmalı ve nefes alışverişi gözlenmelidir.
- Kafa travması nasıl teşhis edilir? Teşhis için bilgisayarlı tomografi (BT) ve gerek olursa ek olarak manyetik rezonans görüntüleme (MR) yöntemleri kullanılır.
- Kafa travması tedavisinde hangi yöntemler kullanılır? Tedavi, yaralanmanın ciddiyetine bağlı olarak buz uygulaması, istirahat, ilaç tedavileri ve ameliyat gibi yöntemleri içerebilir.
- Kafa travması sonrası iyileşme süreci ne kadar sürer? Hafif travmalarda iyileşme süreci birkaç hafta sürebilirken, ciddi travmalarda bu süre daha uzun olabilir.
- Kafa travması sonrası nelere dikkat edilmelidir? Yaralanma sonrası hastanın bilinç durumu yukarıda belirtilen Glasgow Koma Skoru ile sıkı bir şekilde takip edilmelidir. Hastaya adın ne, nerelisin, burası neresi, ben kimim, bugün günlerden ne gibi sorular yöneltilir ve bu soruları mantıklı bir şekilde yanıtlaması beklenir. Bu ve benzeri sorular hastaya saat başı sorulmalıdır. Bu şekilde kafa travmasını takiben 24 saat boyunca saat başı sorular sorularak hastanın durumu takip edilir. Bu esnada hasta uyursa saat başı uyandırarak sorular sorulur. Hastanın uyanmasında sorun olursa ya da soruları yanıtlamasında bozulma olursa derhal acile başvuru yapılmalıdır. Ayrıca kusma, göz bebeklerinin çapında farklılık, kol ve bacaklarda tek taraflı güçsüzlük, nöbet geçirme, hafıza kaybı vb. ciddi belirtilerdir ve derhal acile başvuru yapılmalıdır. Ek olarak baş ağrısı, şişlik ve morarma gibi belirtiler takip edilmeli ve durum kötüleşirse doktora başvurulmalıdır. Bu belirtiler olmadan da kafa travması hastası acile başvuru yapabilir fakat belirtilerin olması durumun daha da acil olduğunun göstergesidir.